- zărar
- ZĂRÁR, zărari, s.m. (reg.) Cioban care mulge oile; mulgător. – Zer + suf. -ar.Trimis de valeriu, 02.06.2003. Sursa: DEX '98ZĂRÁR s. v. mulgător.Trimis de siveco, 13.09.2007. Sursa: Sinonime
Dicționar Român. 2013.
Dicționar Român. 2013.
zarar — is., Ar. żarar Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler akıllara zarar akla zarar manevi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZARAR — Lüzumlu ve kıymetli bir şeyin eksilmesi veya kaybolması. Ziyan. Kayıp.(Zarar, birşeye dahil olan eksikliktir ki, hastalık veya körlük, topallık gibi sakatlık demektir. Nitekim anadan doğma a maya ve pek zayıf hastaya darir denilir. Mühimmat ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Zarar Khan — is a Pakistani journalist, famous for his investigative reporting and analysis. Born in Karachi in 1959, he graduated from University of Karachi. He was a well known student leader of that time and was elected as general secretary of the students … Wikipedia
zarar gelmek — kötülük gelmek Bizden hiç kimseye zarar gelmez. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
zarar görmek — kötü sonuca uğramak Usulleri, kaideleri bozanların zarar görecekleri muhakkaktı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
zarar vermek — 1) kötülük etmek Bu davaya zarar verecek ihtiyarları ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. F. R. Atay 2) birinin parasal kayba uğramasına sebep olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZARAR-DİDE — f. Zarar görmüş olan. Ziyana, kayıba, noksanlığa uğramış olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZARAR-I BEYYİN — f. Meydanda ve âşikâr olan zarar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZARAR-I HASS — Bir veya bir kaç şahsa âit olan zarar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZARAR-I MA'NEVÎ — Huk: Tazminat. Manevî zarar ve ziyan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük